Yaratıcılık Sınır Tanımaz

Tasarım işine ilk başladığım zamanlar zorlandığım o kadar çok konu olmuştu ki.

Örneğin, buz altında kalmış bahar çiçeklerinin tasviri, okyanus dalgası gibi görünmesi istenen, o zamanlar bana sorsanız kuş pisliğine benzeyen ama müşterinin okyanus köpüğü efekti istediği için renklerle deseni şekilden şekile soktuğumuz tasarımlar..

Zamanla kumaş seçimi ile, baskı teknikleriyle, renk oyunlarıyla bir fili bile size kelebek diye yutturabilecek kıvama gelmiştim.

Seyrettiğim bir film, okuduğum bir kitap, gezdiğim sergiler yada bir yerde otururken seyrettiğim insanlar hatta dolu bir salata kasesi bile koleksiyon hazırlıklarında bana çok yardımcı olup, ilham almışımdır.

Giydiğimiz kıyafetler, kullandığımız koltuk, masa... Kim bilir tasarımcısının nerelerden ilham aldığını?

Mesela bir Baseball eldiveninden.

Yada 40'lı yılların Futbol pantolonlarından,

Belki de Hockey dizliklerinden,

Yada Cricket kıyafetlerinden

Sinema, spor, politika veya müzik, modaya her zaman ilham verecek.

Evet, kimi zaman bir kase salata bile :)

Şebnem...