Anneler Günü

 Benim için kabus olan bir hafta başlamış oldu. Anneler günü haftası.
Kimileri alacak hediyelerini, çiçeklerini koşacak annelerinin yanına, bazılarıda benim gibi gidecek soğuk bir mezar taşının başına.
O yüzden sevmem Mayıs'ın ilk haftasını. Bitsin diye bakarım takvime devamlı. Ben bitsin diye baktıkça mailbox'ıma telefonuma PR firmalarından, mağazalardan bir sürü mailler, mesajlar düşer. Sen kaçtıkça gözüne sokarlar sanki. Ama onlarda nereden bileceklerki. Nüfus kütüğü mü istediler her birimizden. Otomatik yolluyorlar işte. Kimbilir ne çok kişi var bu tarz maillerde yüreği burkulan, sızlayan?
Artık saymak istemiyorum kaç yıl oldu onlarsız diye? Ama beyin devamlı söylüyor işte 19 yıl, 19 yıl !...

En üst resimde ki benim Mavişim, anneannem. Onu da kaybettik 4 sene önce. 2 evladını kaybetmiş yürekli, metanetli, biraz buruk bir kadındı. 94 yaşına kadar güzel güzel yaşadı derler hep onun için. Kolay mı 2 çocuğunu erkenden toprağa göndermek. 50 sene boyunca 2 evladının da acısını içinde taşımak...
Ya Annem, anneler... isterler mi çocuklarını geride bırakmak?
En alt fotoğrafta Annem ve arkadaşı...Hayal meyal hatırlarım arkadaşını. Kanser denen  o hastalığı ilk3 yaşımda öğrenmiştim. O da kansermiş...Kızı Yeşim'i ve miniş oğlunu bırakıp gitmek zorunda kalmış.
Benim için bu 3 siyah beyaz fotoğrafın anlamı, 3 beyaz, soğuk mezar taşıdır.
O yüzden söylüyorum PR'lara Turkcell'e;
Bu post benim nüfus kütüğümdür.
Göndermeyin ne olur şen şakrak Anneler günü mailleri...İçim sızlar, kalbim ağrır benim.

1 yorum:

Hülya dedi ki...

Ah canımm.. hayat.....
hepimizim var öyle bir sızısı benimde var..Hoşcakal Hülya

Toolbar